التاريخ : الأربعاء 20 سبتمبر 2023 . القسم : News

Müslüman Kardeşler Siyasi Bürosu Sorumlusunun Al-Sharq Kanalında Yaptığı Önemli Açıklamalar


Müslüman Kardeşler Siyasi Büro Sorumlusu Dr. Helmy Al-Gazzar, Mısır'ın yaşadığı krizlerin çözümünün öncelikle siyasi çözümle mümkün olacağını, Mısır’daki sorunun zorluklarıyla mücadele etmenin en başta toplumsal uzlaşma ile olacağını ifade etti.

Bu açıklamaları, Al-Sharq uydu kanalında Müslüman Kardeşler’in Mısır ve Arap siyasi sahnesindeki son gelişmelere ilişkin tutumu hakkında konuştuğu özel bir röportaj sırasında yaptı.

Al-Gazzar, Cemaat’in iktidar mücadelesi vermeme kararı aldığını, konunun siyasi bir manevra olmayıp yeni vizyonlarının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayarak, siyaset yapmanın tek şeklinin iktidar mücadelesi vermek olmadığını ve siyasi hareketin, bazen toplumsal huzursuzluğa yol açan iktidar mücadelesi veya rekabetinden çok daha geniş olduğunu kaydetti. Müslüman Kardeşler'in en önemli önceliklerinden birinin toplumla ilgilenip sosyal koruma ağları oluşturmak olduğuna da dikkat çekti. 

Al-Gazzar, Cemaat’in vizyonunun herkesle diyalog için yeni bir sayfa açmak ve farklılıkları bir kenara bırakmak olduğunu, tutuklu bulunanların sorunlarının çözülmesi ve ailelerinin acılarına son verilmesinin bu aşamada siyasi hareketin birinci önceliği olarak değerlendirildiğini açıkladı.

Siyasi Büro Sorumlusu, tüm siyasi güçlere mevcut konumlarını gözden geçirmeleri ve siyasi bencilliğe son vermeleri çağrısında bulunarak, grubun son on yılda izlediği yolu ciddi bir şekilde gözden geçirmeye başladığını belirterek, Mısır'ın karşı karşıya olduğu tüm zorlukları aşan kapsamlı bir toplumsal uzlaşma çağrısında bulundu.

Al-Gazzar, Cemaat’in Suudi Arabistan Krallığı ile tarihe dayanan iyi ilişkileri olduğunu, farklılıkları bir kenara bırakmak istediklerini, genel olarak Arap toplumuna el uzatmak istediklerini, ıslah için çabalayan ve tüm ülkelerin iyiliğini isteyen bir İslami davet hareketi olduklarını ifade etti. 

Al-Gazzar, Cemaat içinde yaşanan anlaşmazlığı fikri bir anlaşmazlık olarak değil, idari bir anlaşmazlık olarak tanımlarken, bu anlaşmazlığın geçmişte kaldığını, şimdilerde gerilediğini ve gelecekte Allah’ın izniyle sona ereceğini ifade ederek sözlerine son verdi.